Ahmet Bayrak; “İran’dan gelen şap hastalığı durdurulamadı”
Sakarya Sanayi ve Ticaret Odası 4. Meslek Komitesi Meclis üyesi Ahmet Bayrak, hayvanlarda görülen şap hastalığının durdurulamadığını, İran’dan gelen varyant için aşı üretiminin geciktiğini açıkladı.
Yayınlanma Tarihi :
TV264 ekranlarında yayınlanan ‘Muhabir Masası’ programının canlı yayın konuğu olan Kaynarca Kulaklı ve Kayacık Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Alaattin İpekçioğlu ve Sakarya Sanayi ve Ticaret Odası (SATSO) 4. Meslek Komitesi Meclis üyesi Ahmet Bayrak, süt üretiminde yaşanan sıkıntılar ve hayvanlardaki şap hastalığının İran’dan geldiği yönündeki iddialar üzerine açıklama yaptı.
Süt üretiminde yaşanan düşüşe dikkat çeken Alaattin İpekçioğlu ve Ahmet Bayrak şöyle konuştu:
“Sakarya’da kurulduğumuz günden bu yana birçok büyük çiftlik kapandı. Sekiz tane çok büyük çiftliğin faaliyetlerini durdurduğunu biliyoruz. Biz çiftlikler olarak eskiden günde yaklaşık 20 ton süt üretiyorduk, bugün ise 7–8 ton seviyesine düştük. Yani üretimde yaklaşık %60 oranında bir azalma söz konusu. Asıl sorun şu; Artık bireysel hayvancılık neredeyse tamamen bitti. Biz çiftliği 8 yıl önce kurduğumuzda Acelmalık merasında yaklaşık 100 hayvan otluyordu. Şimdi ise 3–4 hayvandan fazlasını görmek mümkün değil. Meralarda hayvancılık kalmadı. Ben çocukken geniş alanlarda göz alabildiğine hayvan olurdu. O zaman süt çok satılan bir ürün değildi belki ama hayvancılık güçlüydü. Ancak zamanla tarım alanları azaldı ve hayvancılık her geçen yıl daha da geriye gitti. Bu gidişle, 30–35 yıl içinde biz de çiftliği kapatmak zorunda kalabiliriz; çünkü sürdürülebilirliği kalmadı.”
HAYVANLARI KESTİRMEK KOLAYArtık üretimin yapılmadığına dikkat çeken İpekçioğlu, “Süt toplamanın ciddi maliyeti var. Yakıt masrafları arttı. Araçlar arızalandığında üreticiden kesilen paylar dahi yetmiyor. Araçlarımızı yenileyemiyoruz. Gençler de bu işi yapmak istemiyor. Babalar yaşlanıyor, gençler devam etmiyor. Profesyonel işletmeler kazanamıyorsa küçük üretici zaten çoktan bitmiş demektir. Üç-beş hayvanla geçinmeye çalışan küçük üreticiler için kapatma çok daha kolay; bir günde hayvanını kestirip çıkabiliyor. Üstelik birçok üretici Ziraat Bankası kredisiyle aldığı hayvanları kesime göndermesine rağmen, kredi borçları durmaya devam ediyor. Ahırda hayvan kalmamış olsa bile sistemde hâlâ canlı gözüküyor. Bu durum bile sektörün ne kadar zarar ettiğinin göstergesi. Ana sorun nerede? Devletin destekleri yetersiz. Biz sütü 20–22 liraya mal ederken 18 liraya satıyoruz. Vergiler çıkınca bize kalan 17,5 lira oluyor. Sürdürülebilir olması için en az 24–25 liraya satmamız gerekir. Sanayici de zam yapamıyor; yaptığı anda ürün satılmıyor. Halkın alım gücü düşmüş durumda. İnsanlar 1 litre süte 50 lira vermek istemiyor. Peynir, yoğurt gibi ürünlerin fiyatı arttıkça tüketim de azalıyor.”
Ahmet Bayrak, “Bir diğer sorun ise piyasadaki ürünlerin bir kısmının gerçek sütten yapılmaması. İnternette de görüyoruz; insanlar 1 litre sütten nişastayla, katkılarla peynir yapıyor. Yurt dışından tonlarca süt tozu geliyor ve birçok üründe kullanılıyor. Eğer tüm ürünler gerçek sütten yapılsaydı, ürettiğimiz süt ülkeye yetmezdi. Ama tüketim düşük, alım gücü düşük, ürünlerin bir kısmı gerçek sütten yapılmıyor. Son dönemde özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerden ciddi şekilde süt talepleri geliyor. Bu 8 yıldır ilk kez karşılaştığımız bir durum. Çünkü süt arzı eksikliği yaşanıyor. Hayvan yok, dolayısıyla süt de yok.” dedi
CELEPLER HASTALIĞI TAŞIDIBayrak, “Şap hastalığı da hem hayvan kaybına hem süt kaybına neden oldu. Eski şap vakaları gibi değil; çok daha ağır bir varyant. Bazı işletmelerde yeni doğan buzağıların kalp krizi geçirerek öldüğü bile görüldü. Biz işletmemizde aynı şap varyantına karşı üç kez aşı yaptık. Ama bu, hastalığın mutlaka önleneceği anlamına gelmiyor. Sorunun kökeni, Türkiye’de hayvan hareketlerinin kontrol altına alınamaması. Doğudan batıya sürekli hayvan taşınıyor. Hastalık ilk görüldüğünde hayvan hareketleri pandemi dönemindeki gibi tamamen durdurulabilirdi; ama durdurulmadı. Hayvan pazarları kontrol altına alınamadı. Celepler bir çiftlikten diğerine giderken hastalığı taşıdı.”
AŞI ÜRETİMİ GEÇİKTİ“Ayrıca sınır bölgelerinde kaçak hayvan hareketlerinin hastalığın yayılmasında etkili olduğu yönünde çok sayıda iddia var. Bu şap, Türkiye’ye özgü değil; İran’dan geldiği söyleniyor. Üstelik varyant başta bilinmediği için aşı üretimi gecikti. Bakan da bunu ifade etti. Normal şap aşısı vurulan hayvanlarda yeni varyant etkili olmadı. Bu gecikme, hastalığın yayılmasını hızlandırdı. Bütün bu durumlar birleşince halkta “Aşı hayvanı öldürüyor, devlet hayvancılığı bitiriyor” gibi yanlış inanışlar oluştu. Ancak mesele çok daha derin: Hayvancılık zaten ekonomik olarak sürdürülemez hâle gelmiş durumda.”
Yorumlar