Başkan Semih Uçar deprem için konuştu, “Rant değil, can güvenliği önceliğimiz olmalı”

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Sakarya Şube Başkanı Semih Uçar deprem gerçeğine bir kez daha dikkat çekerek Gebze’de çöken bina hakkında ve kentsel dönüşüm hakkında TV264 ve Medyabar muhabirlerine açıklamalarda bulundu. Uçar, “Bu mesele siyaset üstü bir konudur. Halkın can ve mal güvenliğini öncelikleyen adımlar atılmazsa, binalar depremsiz de göçmeye devam edecek.” dedi. AYRINTILAR...

Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen depremler, Gebze’de yaşanan bina çöküntüleri ve bu olaylarda hayatını kaybeden vatandaşların ardından, Sakarya’da gözler yeniden deprem gerçeğine çevrildi. Kentsel dönüşüm sürecinde uzlaşmaların sağlandığı Tığcılar Mahallesi’nde bir binanın balkonunun hiçbir dış etken olmadan aniden çökmesi ise, kentteki yapı stokunun ne denli riskli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bu olay, sadece deprem anında değil, günlük yaşamda dahi yapısal güvenliğin ne kadar hayati olduğunu hatırlatarak kamuoyunda büyük endişe yarattı. TV264 ve Medyabar muhabirlerinin sorularını yanıtlayan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Sakarya Şube Başkanı Semih Uçar, Türkiye’de ve Sakarya’da mevcut yapı stokunun alarm verdiğini belirtti. Uçar, “Mevcut yapı stokumuz adeta ‘önlem alın’ diye bağırıyor. Türkiye’deki yapıların yüzde 50’sinden fazlası depreme dayanıklı değil” dedi. “Depremler olmadan da binalar göçüyor”Gebze’de yaşanan bina çökmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Uçar, “Bu tür olaylar artık sadece depremle ilişkilendirilemez hale geldi. İstanbul’da, Diyarbakır’da, Konya’da olduğu gibi durduğu yerde çöken binalar Sakarya’da da olabilir” diyerek mevcut yapı stokunun riskine dikkat çekti. Uçar, afetlerden sonra değil, afetlerden önce harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı: “Bu olaylar son olmayacak. Depremler yaşanmadan da binalar göçüyor. Bunun önüne geçmek için bilimsel temelde, siyaset üstü bir anlayışla hareket edilmesi gerekiyor.” “Kentsel dönüşüm için finansal çözüm şart”Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin Tığcılar Mahallesi’nde başlattığı kentsel dönüşüm projesine destek verdiklerini belirten Uçar, projenin tüm şehir geneline yayılması gerektiğini söyledi. “Kentsel dönüşümün yanındayız. Ancak bu sadece devletin gücüyle yürütülemez. Vatandaşın, belediyelerin, mülki amirlerin ve tüm toplumun bu bilinçte olması gerekiyor. En önemli konu finans kaynağı. İnsanların alım gücü dikkate alınmadan dönüşüm gerçekleşemez.” Uçar, emekli maaşı ya da asgari ücretle geçinen vatandaşların da kredi borçlarını ödeyebileceği bir sistem kurulması gerektiğini belirtti. “Yirmi altı yıl geçti 1999 depreminden bu yana. Artık söylenecek söz kalmadı, icraata geçmek zorundayız.” “Sakarya’nın yüzde 30’u riskli zeminde” Sakarya’daki riskli bölgelerle ilgili de konuşan Uçar, şehir merkezinin ciddi bir kısmının sıvılaşma tehlikesi taşıdığını söyledi. “Sakarya’nın yaklaşık yüzde 30’u sıvılaşan veya kötü zeminlerden oluşuyor. Tığcılar Mahallesi’nde kentsel dönüşümün başlamasının sebebi de bu. Şehrin en kötü zeminlerinden biri orada.” 10. Geoteknik Sempozyumu’na davetUçar, Sakarya, Kocaeli ve Ankara Şubeleri iş birliğiyle düzenlenecek 10. Geoteknik Sempozyumu hakkında da bilgi verdi: “7-8 Kasım tarihlerinde Kocaeli Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenecek uluslararası sempozyumda, zemin iyileştirme yöntemlerinden mühendislik uygulamalarına kadar birçok bilimsel konu ele alınacak. Valilerimizden belediye başkanlarımıza kadar herkesi davet ettik.” “Sorun bilgi değil, ahlak eksikliği”Türkiye’nin mühendislik anlamında dünyanın gerisinde olmadığını ifade eden Uçar, asıl problemin etik değerlere uyulmaması olduğunu söyledi: “Dünyanın en büyük projelerine imza atıyoruz; Çanakkale Köprüsü, Yusufeli Barajı, Atatürk Barajı gibi yapılar bunu kanıtlıyor. Bizim eksiğimiz bilgi değil, ahlak ve etik kurallarına uymamak. Kamu menfaati gözetilmediği sürece afetleri yaşamaya devam ederiz.” “Siyaset değil, bilim ve teknik konuşuyoruz”Uçar, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz siyaset yapmıyoruz, bilimi ve tekniği konuşuyoruz. Bu konu siyaset üstü bir meseledir. Mülki amirler, belediye başkanları ve tüm yetkililer rant değil, can güvenliğini önceliklemelidir.”