Advert
Advert

Derin acılar dilsizdir

Yayınlanma Tarihi : Google News
Derin acılar dilsizdir
Advert
İmralı’ya uzanan yol, basit bir güzergâhın çok ötesindedir. O yolun her kilometresinde bu milletin 40 bin canının kanı, anne çığlıkları, baba gözyaşları, öksüz kalan çocukların dilsiz hüznü vardır. O kapının ardındaki şahsa sorulacak her soru, aslında benim ve bu vatanın kalbinden yükselen bir hesap sorma haykırışıdır. İmralı’ya taşınan, dosya kâğıt yığını değildir. O dosyada kundaktaki bebeklerin çaresiz bakışları, hamile kadınların, yaşlıların, çocukların katledilişi vardır. Sana soruyorum terörist başı: Bir bebek “anne” diyemeden toprağa düşerken vicdanında zerre pişmanlık duymadan nasıl uyuyabildin? Geceleri o çığlıklarla hiç uyanmadın mı? 1985 Van Çatak Taşbıçak’ta 6 çocuğu, 1989 Yüksekova İkiyaka’da 13’ü çocuk 28 Kürt köylüsünü, 1992 Batman Seki’de 8 çocuğu, 1993 Siirt Derince’de 3-4 aylık 6 bebeği katlederken çocukların sana ne suçu vardı? Bingöl’de silahsız 33 eri, Başbağlar’da 33 köylüyü yakıp kurşuna dizerken, Dağlıca’da, Çukurca’da Mehmetçiği pusuya düşürürken vicdanın hiç sızlamadı mı? Cehaletle savaşan öğretmenlerimi de unutmadın değil mi? 25 günlük Neşe Alten’i babasıyla, Aybüke Yalçın’ı, Necmettin Yılmaz’ı, Tunceli’de lojmanda infaz edilen 6 öğretmeni…Suçları neydi? Bu vatanın çocuklarına ışık olmak mı? 1993’te tek bir yılda 715 asker, 1479 sivil… Bu topraklar yaklaşık 15 bin evladını şehit, 30 bin evladını gazi verdi. Bu devasa acının bedeli hangi adalet terazisinde ölçülecek? İmralı yolu, bir şehidin cebinden çıkan son mektubun sesidir. Zekeriya Gülyaman’ın dizeleridir: “Yaramın kanını silmeyin, o kurşun ahirette sorulacak hesabın kanıtı olacak. Göğsümdeki mermi şeref madalyam olacaktır…” 1999’daki duruşmada Yıldız Hemşire’nin “Biz size ne yaptık?” haykırışına verdiğin tek cevap “Acılarını paylaşıyorum” alayıydı. O salon ağlarken sen alay ettin. Siyasete gelince: Örgütün Marksist-Leninist dediğin halde emperyalist güçleri neden hiç eleştirmedin? Hangi yabancı istihbaratla hâlâ temas halindesin? Silah bıraktırma vaadin nerede? Suriye’de YPG/SDG özerk yapı kurdu, sen sessizsin. Türkiye Cumhuriyeti ile alay mı ediyorsun? Ve asıl sana soruyorum ey “terörist başıyla görüşülmeli” diyen ikinci cumhuriyetçiler, sözde solcular, milliyetçiler: Yıldız Hemşire’nin, katledilen binlerce vatandaşın, bebeklerin, analarının çığlığını nasıl duymadınız? Bu millet 2015’te iyi niyetle masaya oturdu. Karşılığında hendekler, çukurlar, şehir savaşları ve 793 şehit gördü. O tecrübeden sonra kimse kimseye “tekrar görüşün” diyemez. Diyen ya o şehitlerin acısını unutmuş ya da hiç hissetmemiştir. Kürt yurttaşlarımızın kahır ekseriyeti PKK’yı desteklemiyorken, terörist başını zorla “Kürtlerin temsilcisi” diye dayatmanın alemi neydi? Bu millet kararını çoktan verdi: Vatan sana minnettardır diyen şehit evlatlarımızın gözlerine bakarak verdi. Bu dünyada olmasa da öbür dünyada o adalet terazisi mutlaka kurulacak. Hafif acılar konuşabilir. Ama derin acılar dilsizdir…
begendim
0
Begendim
bayildim
0
Bayildim
komik
0
Komik
begenmedim
0
Begenmedim
uzgunum
0
Uzgunum
sinirlendim
0
Sinirlendim
Advert

Yorum Gönder

Yorumlar