Advert
Advert

Sakaryaspor’un kurtuluşu, kendi evlatlarına değer vermesindedir

Yayınlanma Tarihi : Google News
Sakaryaspor’un kurtuluşu, kendi evlatlarına değer vermesindedir
Advert
Sakaryaspor, Türk futboluna adını altın harflerle yazdırmış büyük bir camia. Yıllar boyunca sayısız milli futbolcu yetiştirmiş, Türk futboluna karakter ve kimlik kazandırmış bir şehir takımı... Ancak bugün dönüp baktığımızda, A takımda altyapısından yetişmiş kaç Sakaryalı futbolcu var diye sorduğumuzda cevabı ne yazık ki içimizi burkuyor. Şuan ki kadroya baktığımızda aklımıza gelen ilk isimlerden biri, yıllarca Fenerbahçe ve Milli Takım altyapı kategorilerinden oynamış ve kaptanlık yapmış Alparslan Demir. Onun Adana Demirspor karşısında attığı o gol, yalnızca bir futbol başarısı değil, Sakaryalı her sporseverin yüreğine umut düşüren bir ışık oldu. Çünkü o gol, yıllardır hasret kaldığımız bir duyguyu hatırlattı: “Kendi evladımızın başarısı.” Altyapı geleceğin teminatıdır Ne yazık ki son on yılda Sakaryaspor altyapısından A takıma çıkan futbolcu sayısı yok denecek kadar az. O şansı bulanlar da çoğu zaman hak ettikleri değeri göremiyor. Bu tablo, Sakaryaspor için iç açıcı değil. Ben yıllardır söylüyorum: “Altyapı, bir kulübün geleceğidir.” Bir kulübün kalıcı başarısı, dış transferlerle değil, sağlıklı işleyen ve kendi oyuncusuna güvenen bir altyapı sistemiyle mümkündür. Pandemi bir fırsattı, değerlendiremedik Ekonomik zorlukların yaşandığı o süreçte, transfer yerine kendi gençlerine yönelmek, geleceğe yatırım demekti. Ne yazık ki bu fırsat doğru değerlendirilmedi. Oysa yeşil-siyahlı camia, dış transferlere milyonlar harcamak yerine kendi çocuklarına şans verseydi, bugün çok daha güçlü bir yapıya sahip olabilirdik. Bu Şehir bir futbol madeni Sakaryaspor’un kurtuluşu altyapıdan geçiyor. Çünkü bu şehir, futbolun madenidir. Yeni Oğuz Çetinler, Aykut Kocamanlar, Aykut Yiğitler, Tuncay Şanlılar, Ercan Zorlular, Nejat Ersinler, Kostik Mustafalar, Tamer İlaçanlar, Mustafa Şirinler, Sezai Çiftçiler, Hicri Uzunözmenler, Şaban Yıldırımlar yetiştirmek bizim boynumuzun borcudur. Yetenekli çocuklar bulunur; ama yıldız oyuncular yetiştirilir. 13-14 yaşındaki bir çocuk “yıldız” değildir, ancak “yıldız adayıdır.” Gerçek başarı, yetenekli olacak çocuğu bulmak ve onu doğru hocaların elinde geliştirmektir. Altyapı bir hobi değil, ciddi bir yatırımdır Altyapı, bir kulübün geleceğine yapılan en önemli yatırımdır, bir hobi değildir. Tıpkı sanayide ya da turizmde yapılan yatırımlar gibi, altyapı da bilgi, sabır, tecrübe ve profesyonellik ister. Bu yüzden altyapılarda görev yapan antrenörlerin tecrübeli isimlerden oluşması gerekir. Altyapı hocalığı başka bir takım özellikler ister. Maalesef bizde yanlış anlaşılıyor. Genç antrenörlerin hocalığa başlangıç yeri olarak görülüyor. Oysa bu doğru değil. Çünkü Avrupa'da altyapısı başarılı takımları incelediğimizde o altyapılarda görev yapan hocaların bu işin uzmanı olduğu görülüyor. Altyapı hocalığı üst takımları çalıştırmak için bir basamak değildir. Bir antrenörün mesleki uzmanlığı bu olmalıdır. Ben 3-5 yıl altyapıda hocalık yapayım daha sonra üst takımları çalıştırayım anlayışı kabul edilemez. Altyapıda çalışacak hoca 20-30 yıl burada görev yapmalı. Bir yıldızın nasıl yetiştirileceğini bilmeli. Asıl işi bu olan isimlerle yola çıkılmalı. Bunun için altyapı hocalığını bir basamak olarak değil iş olarak gören isimler bulunmalı. Henüz kendisi gelişimini tamamlamamış birinin, geleceğin yıldızlarını yetiştirmesi mümkün değildir. Gençlere güvenin, formayı verin Alt yaş kategorilerinde çok yetenekli futbolcularımız var, ancak profesyonel seviyeye geçişte büyük bir duvarla karşılaşıyorlar. Avrupa’da 17-18 yaşındaki oyuncular hazır olduklarında tereddütsüz forma giyiyor. Bizde ise 22 yaşındaki futbolcular hâlâ “tecrübe kazanması gereken gençler” olarak görülüyor. Bu anlayış değişmedikçe, hiçbir zaman kendi yıldızlarımızı parlatamayız. Artık değişim zamanı! Sakaryaspor’un gidişatı alarm veriyor. Taşıma suyla değirmen dönmez! Bu kulübün yeniden ayağa kalkması için özüne, yani altyapısına dönmesi şarttır. Çinlilerin güzel bir sözü vardır: “Rüzgarlar eserken ahmaklar duvar örer, akıllılar yel değirmeni yapar.” İşte şimdi, yel değirmenleri yapma zamanı! Bu şehirde, bu camiada, bu enerjide o güç var. Yeter ki inanalım, sabredelim ve kendi çocuklarımıza güvenelim. Alparslan Demir’in attığı o gol sadece bir gol değil, Sakaryaspor’un geleceğine güvenle ilerleyebilmemiz adına altyapıya önem verilmesinin de bir göstergesidir. O kıvılcımı söndürmeyelim. Çünkü Sakaryaspor’un kurtuluşu, kendi evlatlarına değer verilmesinden geçmektedir.
begendim
0
Begendim
bayildim
0
Bayildim
komik
0
Komik
begenmedim
0
Begenmedim
uzgunum
0
Uzgunum
sinirlendim
0
Sinirlendim
Advert

Yorum Gönder

Yorumlar